ALİAĞA CAMİİ HAZİRESİ - Sivas
Kimlik
Adı |
ALİAĞA CAMİİ HAZİRESİ |
Envanter No |
58/01/1.0 |
Harita No |
- |
Mah. Köy - Mevkii |
Sularbaşı Mahallesi |
Adres |
Sularbaşı Mahallesi PTT Arkası |
Pafta |
14 |
Ada |
32 |
Parsel |
3 |
Koruma Durumu
Koruma Derecesi - Anıtsal |
|
Koruma Derecesi - Çevresel |
|
Koruma Derecesi - Aykırı |
|
Bugünkü Sahibi |
|
Bakımından Sorumlu Olması Gereken Kuruluş |
Vakıflar Genel Müdürlüğü |
Diğer Özellikler
Yaptıran |
|
Yapım Tarihi |
19.YY |
Yapan |
|
Kültür Dönemi |
Osmanlı |
Kitabe |
|
Vakfiye |
|
Genel Tanım |
Aliağa Camii güney duvarına bitişik bahçe içinde beş adet mezar bulunmaktadır. |
Kullanım Durumu
Koruma Durumu |
|
Taşıyıcı Yapı |
|
Üst Yapı |
|
Dış Yapı |
|
Süsleme Elemanları |
|
Rutubet |
|
Ayrıntılı Tanımı
Yapılan Onarımlar |
2005 yılında yapılan camii onarımında hazire de çevre düzenlemesi ve onarım görmüştür. |
Ayrıntılı Tanımı |
: Aliağa Camii güney duvarına bitişik küçük bahçe içinde beş mezarın bir haziresi bulunmaktadır.
“Ali Ağa camiinin haziresinde caminin banisi Hacı Mustafa Bey ve oğlu Ebubekir ve bunlardan başka Tefsiri Mehmet Efendi ile İsmail Sefa merhum medfundur.
Bu camiinin güney yönünde bulunan haziresinde 1111 (1699) senesinde vefat eden müfessir Mehmet Efendi medfundur. Tefsirî Mehmet Efendi diye bilinen bu zat aslen Anteplidir. İstanbul’da Kütüphane-i Umumî’de 1243 (1827) senesinde kopya edilmiş Tıbyân Tefsiri’nin girişinde kendisinin Antep (Ayıntab) te doğarak oranın sonra da Sivas’ın ulemasından kırk sene öğrenim gördüğünü, tefsirle Kesret-i iştigaline binaen padişahın yazılı emri ile İstanbul’dan davet alıp Şeyhülislam Minkârî-zade Yahya Efendi delaletiyle huzura kabul olunup müsait zamanlarda Tefsir, takrir ve padişah’ın emriyle Tıbyan Tefsiri’ni iki cilt olarak Türkçe’ye tercüme ettiğini ve bu tercümelerden birini Padişah Avcı Sultan Mehmed’e verip diğerini vakfettiğini yazar.
Mehmet efendinin İstanbul’a gelmesi 1073 (1662) ile 1080 (1669) seneleri arasındadır. Vefatı 1111 (1699) senesidir. Bilgili ve erdemli olan Mehmed Efendi öğrencilerine seyahatlerinde harcırahlarını, ramazanlarda da her gün iftar yemeklerini verirmiş. Tıbyan tefsiri, Hızır İbni Abdurrahman Ezdî’nindir. 733 (1332) senesinde vefat etmiştir.
Anadan doğma şair olan merhum İsmail Sefa Bey’in ise geriye kalan kemikleri 1925 senesinde buraya nakledilmiştir. Merhum İsmail Sefa Bey, vefatından sonra Nalbantlarbaşı semtindeki Garipler Mezarlığı’na defnedilmiş ve Meşrutiyet’in ilanından sonra dostu Sivas Valisi Mithat Paşa’nın damadı Refik Bey’in isteği üzerine İzzet Paşa Camii Haziresine nakledilmiştir. Nakil sırasında mezar taşı şahidesi kırılmıştır.
Merhum İsmail Sefa Bey aslen Trabzonludur. Mekke’de savaşmış dönemin seçkin yazarlarından olup Merhum Muallim Naci tarafından “Şâir-i mâderzâd: Anadan doğma şair” unvanı verilmiştir. 1319 (1901) senesinde Sivas’a sürgün edilmiş ve Sivas’ta vefat etmiştir.
“Sünûhat, Huz Mâ-safâ Dâ’Mâ-Keder, Mülahazat-ı Edebiyye, Mevlid-i Pederi Ziyaret, Mağdûre-i Sevdâ, Mensiyyât, İntâk-ı Hakkın Tahmîsi vb. pek çok eseri vardır. (Hikmet Denizli, Sivas Tarihi ve Anıtları, Sivas 1998, s. 59–61.)
|
Su |
YOK |
Elektrik |
YOK |
Isıtma |
YOK |
Orjinal Kullanım |
Cami |
Bugünkü Kullanımı |
Cami |
Önerilen Kullanım |
Cami |
Tescil Kararı |
939-18.1.1991 |
Yayın Dizini |
Denizli, Hikmet, Sivas Tarihi ve Anıtları, Sivas 1998, s. 59–61. |
Ekler |
|
Revizyon |
|
Görüntülenme Sayısı :
2951
Eklenme Tarihi :
04 Mart 2013 Pazartesi
Güncellenme Tarihi :
04 Mart 2013 Pazartesi