ESER ADIAnadolu’da Abdallık Geleneğinin Ortaya Çıkmasında Etkili Olan Tasavvufi Ve Dini Yapılanmalar İle Abdalların Müzikle İlişkisinde Bu Yapıların Etkisi

290 Ezgi TEKİN ARICI - Cenk GÜRAY T.C Kültür ve Turizm Bakanlığı katlara mensup, “Horasan Erenleri” adıyla da kaynaklarda söz edilen Abdallar zümresinin ya da derviş gruplarının, F. Köprülü, A. Y. Ocak, Ö. L. Barkan gibi önemli araştırmacıların işaret ettiği üzere, daha çok heteredoks karakter taşıdıkları anlaşılmaktadır. Özellikle XIII.-XIV. yüzyıllarda Abdalân-ı Rum , adı altında yer alan heteredoks Vefaî , Kalenderî , Yesevî dervişlerinin Abdal adıy- la anıldıkları görülmektedir. Bu anlamda, Geyikli Baba, Abdal Musa, Abdal Murad, Abdal Kumral gibi dervişlerin adlarından sıkça söz edildiği ve bazen birden fazla tarikat mensubu olarak adları- nın nakledildiği görülmektedir. Abdalların müzikle olan alakalarını, dini inanışları ve ibadet anlayışlarında aramak gerekir. Abdallar, bu manada ele alındığında pek çoğunun müzik eşliğinde ibadet ettikleri görülmektedir. Bu açıdan, kaynaklarda sözü geçen heteredoks tarikatlara mensup bu dervişlerin sema ve vecd içinde raks etme gibi özellikleri düşünüldüğünde, kuşkusuz dini-tasavvufi etkilerin önem kazan- dığı anlaşılmaktadır. Dolayısıyla, bu ibadet biçimlerini şekillendiren ve müziği bu noktada önemli kılan, tasavvufun Tanrı’ya ulaşma yolu olarak belirginleşen Vahdet-i Vücud ve Vahdet-i Mevcud felsefeleriyle yakın ilişkisini akla getirmektedir. Özellikle en eski Kalenderi sema ının örneklerinin görüldüğü Barak Baba’da olduğu gibi, genellikle tuhaf görünüm içindeki bu dervişlerin üzerlerinde müzik aletleri taşıyan gezgin-dilenci karakteri de Abdal kavramının tasviri için önem arz etmekte- dir. Bu durum, hem dünya malına önem vermeyen, gönüllü yoksulluğa dayalı bir yaşamı, hem de gönlünü Tanrı’ya adayarak ona ulaşmak arzusunu taşıyan, aşk ve cezbe ye dayalı olarak gelişen bu tasavvuf anlayışını da her anlamda temsil etmektedir. Abdalların müzikle olan alakalarına dair Elvan Çelebi’nin Menakıb’ül-Kudsiyye ’si ve Otman Baba Vilayetnamesi oldukça önemli bilgiler içermektedir. Bu kaynaklarda verilen bilgiler ışığında, Abdalların daha XIV. yüzyılda müzik eşli- ğinde ibadet ettikleri ve aralarında zâkir ve saz şairlerinin yetişmiş olduğu anlaşılmaktadır. Anadolu’da etkili olan Abdal kültürünün şekillenmesinde, tasavvufi akımların etkisinin yanı sıra Anadolu’ya göç eden Türklerin eski inançlarının da etkisinin bulunduğu görülmektedir. Türk- ler Anadolu’ya, Orta Asya’dan Çin ve İran etkileri olan Budist, Maniheist, Zerdüştî ve Mazdeist etkileri almış olarak göç etmişlerdir. Bunun yanı sıra, Paulikenler, Anthigenler, Bogomiller ve Batı Avrupa’da Katharlar olarak bilinen heteredoks Hristiyan zümrelerin de Anadolu’daki dinsel hayata önemli etkileri olmuştur. Dolayısıyla, Abdallık geleneği, önemli bir dini, kültürel ve sosyal etkileşimin yaşandığı bir dönemde Anadolu’da şekillenmiştir. Sonuç olarak, günümüzde daha çok müzisyen kimlikleriyle dikkat çeken Abdalların, mü- zikle ilişkilerinin temelinde dini-tasavvufi unsurların belirgin etkisi bulunduğu anlaşılmaktadır. Ab- dalları, “heteredoks” nitelik gösteren, aşk ve cezbe ye dayalı tasavvuf akımları içinde temsil edi- len inanç grupları içinde takip etmek mümkün görünmektedir. Çoğu zaman da “dede”, “baba” ya da “Horasan “Erenleri” olarak da tabir edilen kimseler yine Abdalları temsil etmekte olup müzikle ilişkilerini inanç ve ibadet geleneklerinde aramak gerekir. Günümüzde müzikle olan yakın ilişkile- riyle dikkat çeken Abdalların, geçmişte Tanrı’ya yaklaşma, evreni, doğay ı ve kendi iç dünyasını anlamada önemli bir araç olarak müzik ve semayı (raksı) adeta bir yaşama biçimi haline getirmiş oldukları görülmektedir. Dolayısıyla, bugün takip edilebilen Abdal-müzik ilişkisinin temelinin XIV. yüzyıla kadar dayandığı ve bu ilişkinin çok yönlü bir tarihsel, sosyal, dinsel ve kültürel boyutta ele alınması gerektiği sonucuna ulaşılabilir.

RkJQdWJsaXNoZXIy NzM2ODUz