­
Ahmed Ziya Akbulut
(1869- 1938)
 
Astronom, matematikçi ve hattat olan Ahmed Ziya Akbulut, resimle çocuk yaşta ilgilenmeye başladı; Kuleli Lisesi’nde Nuri Paşa’dan, 1887’de bitirdiği Harbiye’de ise Hoca Ali Rıza’dan ders aldı.
 
1892’de girdiği Sanayi-i Nefise Mekteb-i Âlisi Resim Bölümü’nden 1897’de mezun oldu ve bu okuldaki perspektif ve matematik hocalığını 1938’e kadar sürdürdü. Dönemin izlenimcileri İbrahim Çallı, Hikmet Onat, Feyhaman Duran gibi sanatçılarla dostluk kurdu.
 
Edirne’de 2. Kolordu Komutanlığı’ndaki görevi sırasında resim ve matematik öğretmenlikleri yaptı. Erkan-ı Harp Dairesi’nde haritalar üzerinde çalıştı. Koca Mustafa Paşa İdadisi, Kuleli Askeri İdadisi, Gülhane Askeri Lisesi, Darüşşafaka İdadisi, Askeri Tıbbiye İdadisi ve Sanayi-i Nefise Mektebi’nde Fransızca, geometri, perspektif, resim, astronomi, mekanik, matematik gibi farklı alanlarda dersler verdi.
 
{BENZERICERIK="Türk Ressamlar"}
 
Tophane-i Amire Resimhanesi’nde ve Metakib-i Askeriye Matbaası’nda müdür olunca Kuleli’deki öğretmenlik görevini bıraktı. Askeri Sanayi Mektebi’nin İmalat-ı Harbiye müdürlüğünü yaptı. Osmanlı Ressamlar Cemiyeti İdare Heyeti Başkanlığı yapan sanatçının, cemiyetin çıkarmış olduğu gazetede perspektifi anlatan yazıları yayımlandı.
 
1919’da Kandilli Rasathanesi Müdür Yardımcılığına atandı. 1906’da Mahmud Şevket Paşa tarafından kurulması tasarlanan Eski Silahlar Müzesi Komisyonunda, Hoca Ali Rıza ve Hüseyin Zekai Paşa ile birlikte çalıştı. Türk İslam Müzesi’nin üçüncü müdürü olarak görev yapan Akbulut, İstanbul Belediyesi’nce açılması planlanan İnkılap Müzesi’ni kurmakla da görevlendirildi.
 
Astronomi alanında öğretmen ve muvakkit (güneşe bakarak namaz vakitlerini bildiren kimse) olarak çalıştı; 1924’te Paris Astronomi Derneği üyeliğine kabul edildi. Bir tanesi bugün Kandilli Rasathanesi’nde bulunan pek çok rubu tahtası ve güneş saati hazırladı; 1927’de baş muvakkit oldu.
 
Ahmed Ziya Akbulut, Sanayi-i Nefise Mektebi mezunu olmasına karşın mezuniyeti için yaptığı Lehimci Yahudi ve Yaşlı Adam gibi birkaç figürlü resmi dışında konu seçimi ve üslup açısından Asker Ressamlar Okulu’na yakın bir anlayışı benimsemiş; fotoğrafik ve ayrıntıcı bir fırça ile perspektifi önemsemiştir. Konu olarak seçtiği Mimar Sinan Türbesi de II. Abdülhamid Döneminde Avrupa karşısında sürdürülen Osmanlıcılık/İslamcılık ideolojisinin resimsel yansımasıdır. Osmanlı/İslam mimarisinin fotoğraflarla belgelendiği bu dönemde, asker ressamların çoğu uygar, gelişmiş bir Osmanlı yaratma ülküsüne bağlanmışlar; bu kimliğin oluşumuna katkı sağlayan saray, köşk, kasır, cami, türbe, çeşme gibi sivil ve dini mimari, eski eserler ve İstanbul’un güzellikleri başta olmak üzere manzaralar resmetmişlerdir.
 
Mimar Sinan Türbesi
 
Arkadaşlarınca “Menazırcı Ziya” (Perspektifçi Ziya) lakabıyla anılan sanatçı, Amel-i Menazır (1896) ve Usul-u Ameliye-i Fenni Menazır (1922) adlı iki kitap yazdı; Takvim-i Ziya adlı bir takvim çıkardı. Fransızca, Almanca, İngilizce ve Arapça bilen, mücellitlik, marangozluk ve demircilikle de uğraşan Ahmed Ziya Akbulut önemli bir bilim insanıydı.
 
Kaynak: Ankara Resim ve Heykel Müzesi / Editör Zeynep Yasa-Yaman, Fotoğraflar: Sıtkı Fırat, Ankara: Kültür ve Turizm Bakanlığı, 2012