Sultan III. Ahmet’in bulunduğu gemi bir sefer dönüşünde fırtınaya tutulunca, gemi Babakale limanına girer ve fırtına geçene kadar limanda kalır. Bu süre zarfında tebaası ile görüşen Padişah, halkın en büyük şikayetinin korsan tacizleri olduğunu öğrenir. Sultan, halkın isteklerini kabul eder ve kale yapımı için bir ferman yayınlar. Fermanda kale inşaatında gönüllü çalışacak olan esir ve mahkumların kale bitiminde serbest kalacağı ilan edilmiştir. 1725 yılında Vezir Kaptan Mustafa Paşa nezaretinde yaptırılan kalenin inşasında Behramkale (Assos) taşları kullanılmıştır.
Gravürün Yayımlandığı Kaynak: Comte de Choiseul-Gouffier. Voyage Pittoresque de la Grece. Paris, 1782-1822.
İlk zamanlarında Hırz-ül Bahir (Deniz Sığınağı, Deniz Tılsımı, Tılsımlı Kale) adı ile bilinen kale, bugünkü adını oraya gömülen Piri Reis’in tayfası Latif Baba’dan alır.
Fotoğraf: M.Fatih Demirhan, 2007
Oradan geçerken denizcilerin Latif Baba’ya saygı olarak denize ekmek atmaları eski bir âdettir.
Kaynak: Gravürlerden Fotoğraflara Türkiye, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları