­

Halk Tiyatrosu

Halk tiyatrosu, devlet ya da belli bir otorite eliyle oluşturulmamış, yazılı kültürün etkisi dışında gelişmiş ve yüksek sanat kaygıları olmadan, halkı eğlendirmek veya halkı belli ahlakî ve dinî konularda öğretilmek amacıyla, yine halkın içinden çıkmış zanaatkâr veya yaratıcıların eseri olan seyir sanatıdır. Halk tiyatrosunun kökenini eski ayin ve inançlara götürenler vardır. Buna göre ayin ve ritüeller seyirlik unsurlar içerirler. Özellikle belli kutsal günlerde icra edilen ayinler, bereket ve hasat tören ve eğlenceleri seyirlik unsurlar içerir. Bu temsilî uygulamalar zamanla ayin ve ritüel niteliğini kaybedip “eğlence” niteliğini kazanmaya başlayınca, halk tiyatrosu da ortaya çıkmış olmaktadır. Bu temsil biçiminde bir yazarın, rejisörün, sanat yönetmeninin, kürator ya da koreografın müdahalesi yoktur ve temsil belli bir geleneğe dayanır. Her temsil böyle bir gelenek çerçevesinde, irticalen icra edilir. Bu irticalî temsilin serbest bıraktığı oyuncu, oyuna yeni unsurlar ekleyebilir veya çıkarabilir. Oyuncu, gelenek çerçevesinde, hem yaratıcı hem kurucu hem de icracı olarak rol oynayabilir. Bu tarz özel bir zanaat biçimine tekabül etmektedir. Halk, yaratıcı, kurucu ve icracı vasfıyla seyirci karşısında bulunan kişiler aracılığıyla temsili izler. Bu halk gösterisinin ilk biçimlerine kimi toplu çocuk oyunlarında, kimi büyük oyunlarında, düğünlerdeki oyunlarda ve kimi törenlerde rastlanmaktadır. Bunlar temsil-gösteri niteliği taşımakla birlikte, bazılarında ayrı bir seyirci kitlesi bile yoktur. Seyirci ile icracılar aynı kişilerdir. Bir tür tiyatro ya da gösteri tarzında ayrışmış şekiller, bu konuda özelleşmiş zanaatkârların devreye girmesiyle söz konusu olmuştur. Bu özelleşmeyle birlikte halk tiyatrosu şekillenmiş ve kimi estetik ve teknik unsurlar temsile katılmıştır. Böylelikle halkın kendisinin katılıp icra ettiği şekil yerine, artık daha programlı ve geleneği oluşmuş tarzlar devreye girmektedir. Bu tarz içinde hiciv unsuru, mizah unsuru, kimi satirik ve dramatik unsurlar gibi teatral unsurlar, belli tekniklerle icra edilip sunulmaya başlanmıştır. Bu unsurlar içinde mizah unsuru ağırlıklıdır ve içinde, geniş biçimde şive taklitlerine yer verilir. Halk tiyatrosu hem göze hem de kulağa hitap ettiği gibi, esasen sözlü kültür ürünüdür. Bu arada sessiz icra edilen biçimleri de vardır. Türk halk tiyatrosu ve gösteri sanatları bütünü içinde köy seyirlik oyunlarını, ortaoyununu, Karagöz’ü ve meddahı sayabiliriz.

Metnin tümüne "Halk Tiyatrosu" isimli dokümandan ulaşılabilir.

Kaynak:

Boratav,P. N., “Türk Halk Temaşası”, Folklor ve Edebiyat II, İstanbul: Adam Yayınları, 1991: 497-507.