­

MİTİŞİK KIZ[1]

 

Zamanın birinde, birbirleriyle arkadaş olan beş kız varmış. Bunlar her gün tuturuk1 kazımaya giderlermiş. Bir gün kazıdıkları tuturukla evlerine dönerlerken yorulmuşlar, rastladıkları bir evin kapısını çalmışlar.

“Teyze, bizi bu akşam misafir eder misin? Çok yorulduk da,” demişler.

Meğer orası bir dev anasının eviymiş. Kızları hemen içeri almış, yüzlerine gülmüş, rahat yataklar yapmış, karınlarını doyurmuş ve yatırmış. Maksadı, kızlar uyuyunca, onları yemekmiş.

Kızların içinde pek akıllı, pek kurnaz, Mitişik adında bir kız varmış. Devin maksadını sezmiş ve uyumamış. Dev dişlerini güzelce bilemiş, kızları yoklamaya gelmiş. Uyuyup uyumadıklarını anlamak için usulca seslenmiş: 

“Kızlar, kim uyuyor, kim uyanık?”

“Mitişik kız uyanık.”

“Kızım sen niye uyumadın?” deyince kız:

“Evde iken, anam bana her gün baklava, börek pişirir, onları yer, ondan sonra uyurdum,” der. 

Dev anası, kız uyusun diye istediklerini yapar, önüne getirir. Mitişik kız da arkadaşlarını uyandırır, kendilerine güzel bir ziyafet çekerler ve gene yatarlar, fakat Mitişik kız uyumaz. Dev anası yine gelir, usulcana seslenir: 

“Kızlar, kim uyuyor, kim uyanık?”

“Mitişik kız uyanık.”

“Kızım sen niye uyumadın hâlâ?”

“Ben evde, baklava, böreği yedikten sonra, anam bana ırmaktan bir kalbur dolusu su getirir, onu içtikten sonra uyurdum,” der. 

Dev anası çaresiz, bir kalbur alır, ırmağa su getirmeye gider. Kalburu suya daldırır, çıkarınca su deliklerden boşalırmış, kalburun deliklerine çamur sıvar, her yola başvurur, fakat bir türlü kalbura su dolduramazmış. O suyu doldura dursun, biz gelelim evdekilere. 

Dev anası ırmağa gidince, Mitişik kız arkadaşlarını uyandırır:

“ Aman kızlar, buradan kaçalım, dev anası bizi diri diri yiyecek,” der. Ama gitmeden önce şu dev anasına öyle bir oyun oynayalım ki, Mitişik kızı unutmasın.

Bunun üzerine, tuturuk denklerinden birini evin ortasına yığarlar, kibriti çakarlar. Tuturuk otu çabuk ateş alan bir ot olduğu için, birden bire parlar, alevler volan volan yükselir, bir çırpıda evin her yanını kaplar. 

Kalburu bir türlü su dolduramayan dev anası yorulur, evin yolunu tutar. Bir de ne görsün, evi kül olmak üzere.

“Ah Mitişik kız, vah Mitişik kız; böreğimi, baklavamı yedin, doymadın. Şimdi de evimi ateşlere yediriyorsun, ben sana gösteririm,” der. 

Öte yanda kızlar, fak[2] kurarken, faka basan devin hiddetini seyrediyor, keyifleniyorlarmış. Yedik içtik murada geçtik.

 

Derleyen: Veysel ARSEVEN

 


[1] Türk Folklor Araştırmaları Dergisi, 1964, sayı: 179 1 Tuturuk: Ateş tutuşturulacak çalı, çırpı yonga vb. şeyler.

[2] Fak: Tuzak