­

Türk Emperyonistler ve Sembolist Yorumlar

Sanayi-i Nefise Mekteb-i Âlisi’nin 3 Mart 1883 öğrenime açılması çağdaş Türk resim ve heykel sanatının resmi olarak başlaması anlamına gelir. Bu okuldan mezun olan sanatçıların resimleri genellikle Osmanlı mimarisinin anıt yapılarını ayrıntılı bir işçilikle ve realist yorumlarla betimler.  Muallim Şevket Bey (1856-1893) Tekezade Sait,  Mehmet Agâh Özbulan’ın (?-1946) bu grup arasında yer alır. Osman Asaf’ın (1868-1928), Hoca Ali Rıza’nın sanat anlayışının etkisinde kaldığı gözlemlenir. Şevket Dağ (1876–1944), Türk resmine iç mekân (enteriyör) resimlerini kazandıran bir ressam olarak tanınır. Sanayi Nefise'nin öğrenime başladığı ilk yirmi yedi yıl içinde akademi sekiz öğrenci kuşağını mezun etmesine karşın zor koşullarda toplumla bağlar kurabildikleri için yalnızca bir kaç sanatçı bu dönemi temsil eder.

Ancak, 1914 kuşağı olarak tanınan Çallı ve arkadaşları sanatçı kimlikleri ile önemli bir yer kazanmayı başaran sanatçı grubudur.  Sanat ve sanatçı tanımın Osmanlı toplumunun yapısına yerleştiren, sanat etkinlikleri düzenli, sistemli programlı etkinlikler haline getirmeyi başaran Çallı grubunun sanat-biçem ilişkileri ve bu bağlamda geliştirdikleri estetik duyarlıkları sanat yapıtlarına dönüştürcektir.

Sanayi-i Nefise’nin ilk mezunları, sanat anlayışlarına imgesel manzara resminin uzantısının izlerini taşıyan akademik duyarlık katmakla, Natüralizm, Romantizm ve Oryantalizm esinleriyle yetinirken Çallı ve arkadaşları, farklı değerlere yönelerek yenilik, yenileşme arayışına girişirler. Dönemin sanat akımlarının anlamını ve görsel alımlanmaları üzerinde düşünmeye ve yöntemler geliştirmeye yönelirler.

 Bu bağlamda, 1910–1914 yılları arasında katıldıkları Paris öğretimi Çallı Grubu’nun sanatçıları, Sanayi-i Nefise Mekteb-i Alisi’nin ardından gittikleri Paris’te  Fernand-Anne Piestre Cormon (1845-1924) akademik öğreniminde uzmanlık dönemlerini geçirmelerine karşın empresyonist hareketin niteliklerini benimseyen, uygulamaya geçiren biçemlere yönelmeleri ilgi çekicidir. 

Çallı grubu içinde yer alan sanatçıların Paris dönüşlerinde paletleri ışıklanacak ve renklenerek yeni anlatımlara açılacaktır. Bu ışık ve renk oyunları, izlenimci kuramın izlerini taşımasına karşın öznel yorumlarla empresyonist ressamların örneklerden ayıracak hem de kendi aralarında farklılıklar yaratacaktır. 

Önemlisi, Türk resmi Çallı Grubu ile Türk resmini yalnızca manzara konusu çevresine sıkışmış, romantik temalar taşıyan niteliğinden kurtaracak, kent yaşamının, İstanbul’un sokaklarına, sahillerine, balo salonlarına ve hatta ev mekanlarının doğal yaşam kesitlerine taşıyacaktır. Kapalı atölyelerin sınırlarını aşarak kentin semtlerine sokaklarına, sahillerine çıkacak ve yaşamın içine katılarak resimler hayatın resmini üreteceklerdir.  Sırtlarında boya kutusu ellerinde sehpaları ile İstanbul sokakları ve tepelerinden ışığın doğa kesitleri ve kent görünümleri üzerinde yarattığı değişimlerin peşine düşeceklerdir.

Paris’te kaldıkları süreç içinde edindikleri bilgilenmeler ve kazandıkları deneyimler, bu kuşağın paletlerinin ışıklanmasını ve renklenmesini sağlayacaktır. Paletlerine yansıyan ışık ve renk oyunları, Empresyonist kuramın izlerini taşımasına karşın öznel yorumlarla bu sanatçıları hem Batılı örneklerden ayıracak hem de kendi aralarında da farklı yorumların gelişmesine olanak sağlayacaktır. Doğayı ışık değişimlerinin yarattığı görsel etkilerle yorumlamak konusunda kararlı bir duyarlık taşıyan empresyonizmin ve sembolizminin öznel yorumları, Osmanlı gençlerinin paletinde özgün yorumlar bulacaktır. Bu bağlamda, İbrahim Çallı, Namık İsmail, Nazmi Ziya Güran, Feyhaman Duran, Hikmet Onat, Meşrutiyet dönemi sanatına yeni görüşler kazandıracaklardır.

Avni Lifij farklıdır. Onu farklı kılan Jacques-Louis David’den (1748 –1825)yola çıkarak klasisiszmi çözümlemesi, 19 yüzyıl sonlarında Farnsa, Belçike ve Avusturya’yı etkisine alan Charles Baudelaire ve onun Fransızcaya övgülerle çevrilerini yaptığı Edgar Allan Poe şiirleriyle anlam kazanan, estetik doktirinleri, 1860/1970 yılları arasında Stephane Mallarmé ve  Paul Verlaine tarafından yazılan, 1880 sonrasında estetik anlamda son biçimi Jean Moréas tarafından kesinleşen Sembolism üzerinde yoğunlaşmasından kaynaklanır.  

Kaynak (Source):

Giray, Kıymet, Hikmet Onat, Yapı Kredi Yayınları, Türk Ressamları Dizisi: 5, istanbul1995.

Giray, Kıymet, Çallı ve Atölyesi, Türkiye iş Bankası Kültür  Yayınları Sanat Dizisi: 56 (2. Baskı), istanbul

Giray, Kıymet, iş Bankası Koleksiyonu, Türkiye iş Bankası  Kültür Yayınları Sanat Dizisi: 51 Kıymet Giray, Giray, Kıymet, istanbul Resim ve Heykel Müzesi Örnekleriyle Manzara, Türkiye iş Bankası  Kültür Yayınları Sanat Dizisi İstanbul 2000.

Kıymet Giray, Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi Resim Koleksiyonundan Seçmeler”, istanbul 2002.

Gönenç, Turgay, “Nazmi Ziya'nın Dört Resmi ya da Paris istanbul”, Sanat Çevresi, S. 85, Kasım 1985, s. 11.

Gören, Ahmet Kamil, “Avni Lifij”, Türkiye’de Sanat, S. 2, istanbul, Ocak-şubat 1992, s. 25-27.

Gören, Ahmet Kamil, “Ustaların Ustası: Cormon”, Sanatsal Mozaik, S. 1, istanbul, Eylül 1995, s. 70-75.