Bir varmış bir yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur zaman içinde. Bir uzun kurdele gördüm, yarısı Hindistan'da, yarısı Çin'de. Kurdeleden bana ne, Hindistan'dan sana ne. Kurdele Çin'de kaldı altın kutu içinde kaldı. Kutu düştü denize ben geldim evinize. Deniz taşmasın, dağlar şaşmasın. Kurdele kutuda kalsın sıra masalımıza gelsin. Ben anlatayım masalı, ister Mehmet dinlesin isterse Ali. Masalın başına bak, kalemin taşına bak Taşlı kale kapısı nerede kaldı yapısı. Kale sahipsiz kale, biz kaleden geçelim soğuk sudan içelim.

Hani masal dedik ya: Vaktin birinde huysuz bir yaşlı adam varmış. Bu adamın da bir üvey kızı varmış. Adam bir gün kızı çeşmeye su almaya gönderir. Adam da gizlice peşinden takip eder. Kızı çeşme başında yakışıklı mı yakışıklı bir gençle konuşurken babası görür. Kız eve gelince babası kızı döver ve evden atar. Kız çeşmenin yanma gider ve günlerce orada ağlar. Bu sefer bir gece vakti, kızın yanına beyaz bir kuzu gelir. Kuzu kıza der ki; kurtulmak istersen beni takip et. Kız kuzuyu takip eder. Günlerce yol yürürler. Dağlar aşar dereler geçerler. Güzel bir düz yere gelirler. Yemyeşil düzlüğün bir yanında güzel bir kulübe, bir yanında da çeşme varmış. Burada kuzudan başka hiçbir canlı yokmuş. Kız merak etmiş, kuzuya sormuş ki; Seni burada kurtlar yemiyor mu, yalnız başına nasıl yaşıyorsun? Kuzu demiş ki: Ben gördüğün gibi kuzu değilim. Yaşamak istiyorsan, kulübede ye, iç başka bir şey sorma. Kız da hiçbir şey sormadan yaşamaya başlamış. Bir gece uykusu kaçan kız, kuzunun yattığı odayı anahtar deliğinden gizlice seyretmiş. Bakmış ki kuzu, günler önce kendisiyle konuşan genç delikanlı. Kız çok heyecanlanmış. Yaşamak için yine bir şey sormamış. Bir gün kız, odasında duvarları seyrederken, duvarda bir altın anahtar görmüş. Anahtarı almış bakmış ki karşı ki duvarda bir anahtar deliği. Anahtarı takmış, kapı açılmış. Bakmış bir oda. Odanın ortasında bir beşik, kendi kendine şıngırda mıngır sallanıp duruyor. Kız beşiğin yamna gitmiş, beşiğe dokunmuş, beşik durmuş. Bir de bakmış ki karşısında, çeşme başındaki genç duruyor. Kız çok korkmuş. Genç demiş ki; hiç korkma sen dünyanın en iyi kızısın. Çünkü beni kuzu olmaktan kurtardın. Ben Şıngırdaklı Beşiğe ulaşmak için duvardaki altın anahtar yerine gümüş anahtarı almıştım. Onun için kuzu kesildim. Altın anahtara bir daha yetişemedim. Bunu sen basardın. Evine dönmek mi istersin, burada kalmak mı istersin? Kız da demiş, burada kalmak isterim. Ben de masalı bitirmek isterim. Haydi iyi geceler...