Karaman'da Kullanılan Atasözleri ve Deyimler - Karaman
Kalıplaşmış Sözler
- Acele etsen de iş varacağına varır.
- Acemi nalbant, gavur eşeğinde öğrenir.
- Acı acıyı, su sancıyı savar.
- Açı eyletme, toku söyletme.
- Acıkan doymam sanır.
- Acıyan eşek, attan ileri gider.
- Aç bırakma hırsız olur; çok söyleme arsız olur.
- Açlığılan tokluğun arası yarım ekmek.
- Açma kütüğü, söyletme kötüyü.
- Adamakla mal mı tükenir.
- Adı çıktı dokuza, inmez sekize.
- Ahmak misafir, ev sahibini ağırlar.
- Ağanın alnı terlemeyince, ırgatın burnu kanamaz.
- Ağır kazan, geç kaynar.
- Ağır ol da kamil desinler.
- Ağıza tat, boğaza mihnet.
- Ağızdan burun yakın, kardaştan karın yakın.
- Ağzı açık ayran delisi
- Ağlayak da gözden mi olak?
- Ağrısız baş mezarda gerek.
- Akçe bulsam çıkı yok.
- Akıllı evladım var neylersin malı; akılsız evladın var yine neylersin malı.
- Akılsızın şaşkını, beyaz giyer kış günü.
- Akılsız köpeği yol kocatır.
- Akranıyla konuşmayanın sesi semadan gelir.
- Alacağın bir iğne, çeliğin okkasını orantıya vurursun.
- Alan satandan umar.
- Alçak yerde yatma sel alır; yüksekte yatma yel alır.
- Al elmaya taş atan çok olur.
- Alem unutmuş, kalem unutmamış.
- Alışmış kudurmuştan beterdir.
- Allı yelek, pullu yelek; gömlek yok canfes neye gerek.
- Al kaşağıyı gir ahıra, yağır olan gocunsun.
- Anan turp, baban şalgam; sen için de gülbe şeker.
- Armudu sapıyla, üzümü çöpüyle, pekmezi küpüyle.
- Arı satmış, namusu tellala vermiş.
- Ar gözden, kar yüzden anlaşılır.
- Atın ölümü arpadan olsun.
- Aylak sirke baldan tatlıdır.
- Ayağı dokunmdık taş, başa gelmedik iş olmaz.
- Ayağın sığmayacağı yere, baş sokulmaz.
- Az yaşa, uz yaşa akibet gelecek başa.
- Baba mirası yanan mum gibidir.
- Babası ölen bey, anası ölen kadın olur.
- Bağa bak üzüm olsun, yemeğe yüzün olsun.
- Bağ dua değil, çapa dua ister.
- Baht olmayınca başta, ne kuruda biter, ne de yaşta.
- Bal döksen yalanır.
- Bal bal demekle, ağız tatlanmaz.
- Başıma uymayan takke elin olsun.
- Başında fese bak, girdiği kümese bak.
- Başına acemi berbere teslim eden cebinde pamuk eksik etmesin.
- Belli düşman, gizli dosttan yeğdir.
- Benim sakalım tutuştu, sen cigara yakmak istersin.
- Beş kuruşluk fener o kadar yanar.
- Beşik arkası da gurbettir.
- Bir dirhem et, bin ayıp örter.
- Boyumca buldum, huyumca bulamadım.
- Bir yerim diyenden, bir de yemem diyenden kork.
- Bize gelince yiyip içelim, size gelince gülüp geçelim.
- Büyük lokma ye, büyük söyleme.
- Bu iş kabak tadı verdi.
- Bulursa yer, bulmazsa ağzını poyraza açar.
- Böyle duanın, böyle amini olur.
- Borç ödemekle, yol yürümekle biter.
- Borç benim de tasası senin mi?
- Boynuz ararken, kulaktan da olacak.
- Boş boğazı ateşe atmışlar da odun yaş diye bağırmış.
- Can sefadan da usanır, cefadan da.
- Cennete gitse, fidan kırar; cehenneme gitse kazan deler.
- Çalmadan oynar kel güdük, ne davul ister ne düdük.
- Çatal kazık yere geçmez.
- Çıra dibine karanlık.
- Çoluk çocuk ile eyleme pazar, arpa alır ambardan buğday yazar.
- Dağdan yayılır, gölden sulanır.
- Dağına göre kış olur.
- Davulu görür oynar, mihrabi görür ağlar.
- Değirmen iki taştan, muhabbet iki baştan.
- Deveye oyna demişler, dokuz kazan süt devirmiş.
- Deveyi hendekten atlatan bir tutam ottur.
- Dibi görünmeyen kaptan su içme.
- Dilencinin torbası dolmaz.
- Dileyen Leylasını da bulur Mevla’sını da bulur.
- Dilim, senden çektiğim zulum.
- Dirlik olmayan yerde varlık olmaz.
- Doğru sarsılır amma yıkılmaz.
- Demir nemden, insan gamdan çürür.
- Deniz yanında kuyu kazılmaz.
- Dert ağlatır, aşk söyletir.
- Dert derdi açar.
- Deveci ile dost olan kapısını yüksek açar.
- Dostluk başka alişveriş başka.
- Dost yoluna post olmalı.
- Düğün olur iki kişiye, tasası düşer deli komşuya.
- Düz ovada sivri bela.
- Ecel geldi baş ağrısı bahane.
- Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde gelmez.
- Ele verir talkını, kendi yutar salkımı.
- Emanetin canı cebinde olur.
- En akıllısı Deli Bekir; o da duvarda bağlı yatır.
- Erine göre bağla başını; tencerene göre kaynat aşını.
- Eski çamlar bardak oldu.
- Et tırnaktan ayrılmaz.
- Gelin atta, kısmeti yadda.
- Gücendiğim dağın odununu yakmam.
- Güneş çarığı sıkar, çarık da ayağı.
- Halep oradaysa arşın burada.
- Hamama gider kurnaya; düğüne gider zurnaya aşık olur.
- Hareket olmayan yerde, bereket olmaz.
- Hasmın karınca ise de merdane bil.
- Hastaya çorba sorulmaz.
- Haydan gelen huya gider.
- Hayvanın alası dışında, insanın alası içinde.
- Hesapsız kasap, ya bıçak kırar, ya masat.
- Islanmışın yağmurdan korkusu olmaz.
- İçi beni dışı seni yakar.
- İki kaptan bir gemiyi batırır.
- İnsanin yere bakanıdan, suyun ağır akanından kork.
- İnsan çiğ süt emmiştir.
- İp koptuğu yerden ulanır.
- İs yanına varanda is, mis yanına varanda mis kokar.
- İte dalanmadan çalıyı dolan.
- İt kuyruğuna buyurur kuyruğu da ite.
- Karaman okkası çelebi lokması.
- Karanlıkta göz kırptığını nereden bileyim?
- Karnın doymazsa gözün doysun.
- Kel oğlan ekin ekti, yemeden başa kalktı.
- Kıratın yanında eğleşen ya huyundan ya tüyünden.
- Köpekten toklu olmaz.
- Kör atın kör alıcısı olur.
- Ne deve kalksın, ne çan ötsün.
- Ne kızı verir ne dünürü küstürür.
- Oğlan dayıya kız halaya çeker.
- Oğlan yedi oyuna gitti, çoban yedi koyuna gitti.
- Oğlum akıllı neylesin malı, oğlum ahmak yine neylesin malı.
- Oldu olacak kırıldı nacak.
- Oluk başında oynayan çark evinden çıkar.
- Oturduğu yer ahır sekisi, çığırdığı İstanbul türküsü.
- Oynayamayan gelin yerim dar der. Oyunda cıllıma.
- Ödünç yiyen kesesinden yer.
- Öküz öldü ortakcılık ayrıldı.
- Önce bol bol yiyen sonra bel bel bakar.
- Öz ağlamayınca göz ağlamaz.
- Parasız tellal bağırmaz.
- Sabırla koruk helva; dut yaprağı atlas olur.
- Saç sefadan, tırnak cefadan uzar.
- Sağ baş yastık istemez.
- Sana vereyim bir öğüt kendi ununu kendin öğüt.
- Saygı sayana, terbiye alana göredir.
- Sel gibi geldi kum gibi kaldı.
- Sen bilirsin deyince akan sular durur.
- Sen daha çok yorgan geversin.
- Senden yumurta alan sarısını bulamaz.
- Serçenin gönlünden şahinlik geçer.
- Sırtımda yumurta kefesi yok ya.
- Sonu yine boz armutlu boz goyak.
- Sorma kişinin aslını, sohbetinden bellidir.
- Su bulanmayınca durulmaz.
- Sudan çıkmış sıpaya dönmek.
- Sütlü koyunu sürüden ayırmazlar.
- Şaire lazım olan bir sazla bir sözdür.
- Şehre gider köy haberiyle gelir.
- Şeytan eniğini yitirse bulamaz.
- Tanesiz aş olmaz, kaygisiz baş olmaz.
- Tarlanın taşlısı kızın kaşlısı.
- Taşıma su ile değirmen dönmez.
- Taş ol da baş yar.
- Tatlıya yakışmaz soğan; dayısını beğenmez yeğen.
- Tay at oluncaya kadar sahibi mevt olur.
- Tazısız ava giden tavşansız eve döner.
- Tilki tilkiliğini bildirinceye kadar post elden gider.
- Toku gönüllemek zor olur.
- Ucuzdur var bir illeti; pahalıdır var bir hikmeti.
- Unu eledik eleği duvara astık.
- Ustamın adı hıdır, elimden gelen budur.
- Üzümünü ye bağını sorma.
- Yangına körükle gider.
- Yan yatan da yer bir ekmek çamura batan da.
- Yatan aslandan gezen çakal iyi olur.
- Yıkık değirmende kırk yıl yatar.
- Yörük sırtından kurban keser.
- Yazın yaşa kışın taşa oturulmaz.
- Yüz verdik astarını ister.
- Zekat çebici gibi titrer
- Zemheride yoğurt isteyen cebinde bir inek taşır.
Kaynak : Uysal, A. Alodalı, N. Demirci,M.(Ed) (1992) Dün ve Bugünüyle Karaman Kültür-Tarih-Coğrafya Arı Ofset Matbaacılık KONYA Kaynak: Karaman Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü (2005)Karaman Tarihi ve Kültürü 7(7),1-118 Kaynak:Uysal,V.(Ed).(ty)Karaman Folkloru Derlemeler Kaynak:http://www.karamankulturturizm.gov.tr adresinden, 23 Mart 2013 tarihinde alınmıştır.
Görüntülenme Sayısı :
43745
Eklenme Tarihi :
12 Şubat 2013 Salı
Güncellenme Tarihi :
25 Ağustos 2020 Salı