Bodrum, antik çağın en ünlü kentlerinden biri olan Halikarnassos’un üzerine kurulmuştur. Bölge yüzyıllar boyu dışardan gelen istilacılar tarafından hücuma uğramıştır. İstilacılar çoğunlukla adalar üzerinden Anadolu’nun bu bölgesine çıkmışlardır. Bölgeye antik çağda Karia adı verilmiştir. Karia bugünkü Muğla ilinin tümü ile Aydın ilinin bir kısmını kapsamaktadır. Anadolu, günümüzde olduğu gibi antik çağda da çeşitli bölgelere ayrılmıştır. Eski yazarlara göre Karia’nın batı sınırı Menderes Nehri’nden başlamaktadır. Doğu sınırı ise Dalaman Çayı’dır. Yörenin antik halkları, Karlar ve Lelegler’dir. Homeros İlyada destanında Karialılar’ı Anadolu’nun yerli halkı olarak anar ve Troialılar’la birlikte Anadolu’yu Akalar’a karşı savunduğunu söyler.
Halikarnassos isminin nereden geldiği konusunda net bir bilgi bulunmamakla beraber, kendisi de bu kentten olan Aslen Halikarnassoslu olan ve burada doğan Herodotos’a ve coğrafyacı Strabon’a göre, Halikarnassos’u Dor soyundan gelen Hellen göçmenleri kurmuşlardır. Yerli halkını Karialılar ile Leleglerin oluşturduğu kent, sonraları Peloponnesos’un batısındaki Troizen’den gelen Dor kökenli göçmenlerin yerleşimlerine sahne olmuştur.
İlk yerleşme bugünkü kalenin yükseldiği yerde olmuştur. Satrap Maussollos’un sarayı da bu yerde inşa edilmiştir. Halikarnassos, üç şehirle beraber altı Dor Şehir Birliği’nin (Heksapolis) üyesi olmuştur.
MÖ VI. yüzyılın başlarında Karia, Lidyalılar’ın egemenliği altındadır. Lidya’nın başkenti Sardes’in Pers Kralı Kyros tarafından alınmasından sonra Batı Anadolu şehirleri, Pers egemenliğine girmiştir. Halikarnassos da bunlardan biridir. Persler, egemenlikleri altına aldıkları şehirlerde kendilerine bağlı sülaleleri iktidara getirmişlerdir. Karia bölgesine de Mylasa’da oturan Hekatomnos’lar sülalesi satrap olarak getirilmiştir. Hekatomnos’un ölümü üzerine oğlu Maussollos satrap olmuş ve hemen ardından MÖ 367'lerde Karia Satraplığı’nın başkentini Mylasa’dan Halikarnassos’a taşımıştır. Halikarnassos savunması kolay, ticaret ve denizciliğe elverişli bir yer olduğundan hızla gelişmiştir.
Satrap Maussollos, çevredeki sekiz Leleg şehrinden altısının halkını Halikarnassos’a yerleşmeye zorlamıştır. Maussollos, kendi döneminin ünlü heykeltıraş ve mimarlarını Halikarnassos’a getirerek şehri yeniden kurmuştur. Bu dönemde antik dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilen Maussolleion, Anadolu’nun en erken tiyatrolarından biri olan Halikarnassos tiyatrosu ve surlar bu dönemde inşa edilmeye başlanmıştır. Maussollos 24 yıl Karia’yı idare etmiş, MÖ 353’de ölünce yerine karısı II. Artemisia geçmiş ve yönetimi iki yıl sürmüştür.
MÖ 334 ilkbaharında, Büyük İskender, ünlü doğu seferinin başlarında kenti ele geçirmiştir. Daha sonra Roma’nın Asia eyaletine bağlı küçük bir şehir olarak karşımıza çıkmaktadır. Kent MÖ 80’de Korsan Verres’in saldırısına hedef olur. MÖ 60’da ise fakir bir şehir olarak gözükür. Şehir imparator Augustus zamanında bayındırlık hareketlerine sahne olmuştur. Antik tiyatronun doğusunda Mars Tapınağı bu tarihte yapılmıştır.
MS IV. yüzyılda Roma Eyaletleri tekrar düzenlenirken Karia ayrı bir eyalet haline getirilmiş, Hıristiyanlığın resmi din olarak kabul edilmesinden sonra Halikarnassos, Piskoposluk olmuş, Aphrodisias Metropolitliği’ne bağlanmış, MS XI. yüzyılın son çeyreğinde kent, Türklerin eline geçmiştir.
Birinci Haçlı Seferi sırasında (l096-l099), Bizans bölgeye tekrar hakim olmuş, MS XIII. yüzyıl ortalarında Menteşe Beyi emrindeki Deniz Gazileri Halikarnassos’u tekrar ele geçirmişler ve buraya bir kale inşa etmişlerdir. 1402 yılında Yıldırım Beyazıt Ankara Savaşında aksak Timur’a yenilince Anadolu Birliği dağılmış bu arada Saint Jean şövalyeleri Mehmet Çelebiden İzmir’de yıkılan kaleleri yerine Anadolu kıyılarında Osmanlılara ait bir toprak parçasında kale yapmak için yer istemişlerdir.
Saint Jean şövalyeleri, Mesy adını verdikleri Halikarnassos’u ele geçirerek, Türk kalesinin bulunduğu Dor akropolü üzerinde kalelerini kurmaya başlamışlardır. 1770 yılında Rus donanması Bodrum’u top ateşine tutmuştur. 1824 yılında Yunan isyanı sırasında Bodrum, Türkler tarafından bir üst olarak kullanılmıştır. I. Dünya Savaşı sırasında 26 Mayıs l9l5’de Fransız Dupleix zırhlısı Bodrum’u bombalayarak asker çıkarmak istemiş, Bodrumluların karşı koymaları üzerine birçok ölü vererek geri çekilmiştir. Bodrum 11 Mayıs 1919’da İtalyanlarca işgal edilmiştir. İtalyanlar kaleyi karargah olarak kullanmışlar ve halkla iyi geçinmeye çalışmışlardır. Mustafa Kemal Atatürk’ün Anadolu’da başlattığı İstiklal Savaşı Türkler lehine gelişme gösterince İtalyanlar, 5 Temmuz 1921’de işgali kaldırarak Bodrum’dan ve Muğla çevresinden ayrılmışlardır.
Halikarnassos Kentinden günümüze ulaşan; Antik Tiyatro, Sur duvarları ve Myndos Kapısı, Maussolleion, kazıları devam eden nekropol (Mezarlık) alanları, Roma Villası, Mars Mabedi, Bodrum Kalesi başlıca kalıntılardır.
Muğla Gezilecek Yerler
Kaynak: Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi